Büyükler, çocuklar gibi oyun oynayacak çağı, geride bırakmışlardır. Küçük çocuklar için oyun, bir temel uğraşmadır. Oysa büyüklerin, işleri, yorgunlukları ve çeşitli dertleri dolayısıyla oynamaya vakitleri yoktur. Bununla birlikte, onlar da boş vakitlerinde oyalanmak ve dinlenmek zorundadırlar. Büyükler, radyo dinlemek, kitap okumak, sinemaya gitmek ya da satranç, bilârdo, kâğıt oyunları oynamak suretiyle dinlenir ve oyalanırlar. Bu demektir ki, oyun ve eğlence çeşitleri, insanların yaşlarına göre değişir.
Büyükler de çocuklar gibi oyun oynamakta özgürdürler, ancak farklı nedenlerle genellikle daha az oyun oynarlar. Bunun nedenleri arasında aşağıdakiler olabilir:
- Sorumluluk: Çoğu yetişkinin çocukları, işleri ve diğer sorumlulukları vardır. Bu sorumluluklar, büyüklerin oyun oynamaya zaman ayıramamasına veya onları oynamaktan alıkoymasına neden olabilir.
- Toplumsal beklentiler: Toplumsal olarak, oyun oynamak genellikle çocuklara özgü bir etkinlik olarak kabul edilir ve yetişkinlerin oyun oynaması, olgunluğa veya ciddiyetsizliğe işaret edebilir. Bu nedenle, bazı yetişkinler oyun oynamaktan kaçınabilirler.
- İlgi kaybı: Bazı yetişkinlerin ilgi alanları, çocukların ilgi alanlarından farklı olabilir. Yetişkinler, oyun oynama yerine, kendilerine uygun diğer etkinlikleri tercih edebilirler.
- Fiziksel yetenekler: Bazı yetişkinlerin, çocukların oynadığı bazı oyunları fiziksel olarak yapması zor olabilir. Bu nedenle, yetişkinler kendilerine uygun farklı aktiviteler tercih edebilirler.
Ancak, birçok yetişkin, oyunun sağladığı fiziksel ve zihinsel faydaları anlayarak, zaman zaman çocuklarla birlikte oyun oynayabilirler. Oyun, stresi azaltmaya, yaratıcılığı teşvik etmeye, takım çalışmasını geliştirmeye, bağışıklık sistemini güçlendirmeye, özgüveni artırmaya ve sosyal becerileri geliştirmeye yardımcı olabilir. Bu nedenle, yetişkinlerin de zaman zaman oyun oynamaları önerilir.