Gelgit olayı, deniz yüzeyinin devirli hareketleridir. Güneş veya ayın, su küreye yaptığı çekim etkisiyle, deniz düzeyinin bir çeşit yükselişi, bu devirli hareketlere sebep olur. Güneşle ay, birbirlerine yaklaşırlarsa , çekim etkileri daha çok güçlenir. Bunun sonucu olarak, gelgit olayı daha kuvvetle hissedilir. Dörtleme döneminde, yani güneşle ayın birbirlerinden 90 derece uzaklaştıkları zaman, gelgit olayı hiç hissedilmez. Bu deniz düzeyinin “ölü“ olduğu dönemdir.
Gelgit olayı, Dünya’nın çekim kuvveti ve Ay ile Güneş’in çekim kuvvetleri arasındaki etkileşimden kaynaklanır.
Ay, yakın olduğu için Dünya üzerindeki en güçlü çekim kuvvetine sahip doğal uydumuzdur. Ay’ın çekim kuvveti, Dünya’nın yüzeyindeki su kütlesini de etkiler. Ay’ın çekim kuvveti tarafından çekilen su, Dünya’nın çekim kuvveti ile denge halindedir. Bu nedenle, Ay’ın konumu, Dünya üzerindeki su seviyesini etkiler ve deniz seviyesinde belirgin bir değişikliğe neden olur. Bu değişikliğe gelgit denir.
Güneş de, Dünya üzerinde bir çekim kuvvetine sahiptir. Ancak, Güneş’in çekim kuvveti, Ay’ınkinden daha zayıftır, bu nedenle gelgitlere olan etkisi daha azdır. Ancak, Ay ve Güneş, belirli zamanlarda aynı hizaya geldiğinde, bu durumda Ay’ın çekim kuvveti ile Güneş’in çekim kuvveti birbirlerini takviye edebilir veya zayıflatabilir. Bu nedenle, Ay-Güneş konumunun Dünya üzerindeki su seviyesindeki etkisi, gelgit dönemlerinde daha belirgin olabilir.
Gelgitler, her gün iki kez gerçekleşir. Bu, Ay’ın ve Dünya’nın dönüş hızlarının ve konumlarının neden olduğu bir etkidir. Deniz seviyesi, Ay’ın bir yarımkürede doğduğu veya battığı anda yüksek noktaya ulaşırken, diğer yarımkürede düşük noktaya ulaşır. Bu nedenle, bir yerdeki gelgit yükselirken, başka bir yerdeki gelgit düşebilir.