Retina tabakasının ışık ışınları ile etkilenmesi, etkinin kaybolmasından sonra bir saniyenin 1/5 ile 1/30’u kadar bir süre daha devam eder. Gösteri sırasında, film Ölçülü bir hızda makineden geçer ve her resim belirli ve çok kısa bir süre perdede kalır; sonra kapanır. Ama ışık gelmeye devam eder. Bu sırada bir sonraki resim, bir öncekinin yerini almıştır. Böylece her şey, devamlı, hareketli bir film seyrediliyormuş gibi göze görünür.
Sinemada hareket eden şekiller, birçok farklı resmin ardışık olarak gösterilmesiyle oluşur. Bu resimlerin her biri, küçük bir farkla birbirinden farklıdır ve ardışık olarak gösterildiğinde, insan gözü bu resimlerin birbiri ardına geçişini algılar ve bu hareket eden şekilleri görür.
Sinemada hareket eden şekillerin oluşmasının temeli, insan gözünün hareketleri izlerken algılama şeklidir. Göz, hareketi algılama kapasitesine sahiptir ve bu, resimlerin ardışık olarak gösterilmesiyle sinemada hareket eden şekillerin oluşumunu mümkün kılar.
Bir sinema filminde, saniyede 24 veya 30 farklı resim gösterilir. Her bir resim, küçük bir farkla birbirinden farklıdır. Bu resimler ardışık olarak gösterildiğinde, insan gözü bu resimlerin birbiri ardına geçişini algılar ve hareket eden bir görüntü elde eder.
Bu süreç, optik illüzyon olarak adlandırılır. İnsan gözü, beyne giden görüntüleri bir araya getirerek hareketi algılar. Bu süreç, sinemada hareket eden şekillerin oluşumunda temel bir rol oynar.