Yarasalar, ses dalgalarına karşı son derecede hassastırlar. Bu hassasiyet yarasaların tabii bir <<radar> sisteminin sahibi olmalarından ileri gelmektedir. Uçan yarasanın ağzı açıktır. Bir yandan kanat çırparken, bir yandan da devamlı olarak, insan kulağının duyamayacağı kadar yüksek perdeli sesler çıkarırlar. Etraftaki cisimler, bu sürekli ses dalgalarını yarasaya geri yansıtırlar. Yarasada hayret verici ses değerlendirme kabiliyetinin sayesinde, sabit veya hareket halindeki cisimlerle arasındaki mesafeyi ayarlayabilir ve böylece bunlara çarpmadan uçabilir.
Yarasalar, gece uçarken yönlerini belirlemek için ekolokasyon adı verilen bir teknik kullanırlar. Ekolokasyon, yarasaların çıkardığı ses dalgalarının nesnelerden yansıması ve bu yansımaların yarasalar tarafından algılanması prensibine dayanır. Yarasalar, çıkardıkları bu yüksek frekanslı sesleri kullanarak çevrelerindeki nesnelerin yerini ve boyutunu tespit ederler. Bu sayede, karanlıkta bile yönlerini belirleyebilir ve hiçbir yere çarpmadan uçabilirler.
Yarasalar, ekolokasyon sayesinde saniyede yüzlerce kez yüksek frekanslı ses dalgaları çıkarırlar. Bu dalgalar çevredeki nesnelere çarpar ve geri yansır. Yarasalar, geri yansıyan dalgaların zamanlamasını ve yoğunluğunu kullanarak çevredeki nesnelerin yerini ve boyutunu belirleyebilirler. Böylece, uçarken karşılarına çıkan nesneleri algılayarak çarpma riskini azaltırlar.
Ekolokasyon tekniği, yarasaların karanlıkta ve özellikle avlanırken çevrelerindeki nesneleri algılamalarını sağlar. Yarasalar, avlarını yakalamak için bu tekniklerini kullanırken aynı zamanda çevrelerindeki engellerden de kaçınarak güvenli bir şekilde uçabilirler.
Yarasalar karanlıkta uçarken ekolokasyon tekniğini kullanarak çevrelerindeki nesneleri algılarlar ve hiçbir yere çarpmadan uçabilirler. Bu teknik, yarasaların hem avlanma hem de güvenli uçuş için önemli bir araçtır.