Yıldızlar, gökyüzünün ışıldayan mücevherleri gibidir, değil mi? Ama aslında, yıldızların uyuduğunu düşünmeyi sevmekle birlikte, onlar hiç uyumazlar. Yıldızlar sürekli parlarlar, hem gece hem de gündüz. Ancak güneş ışığının çok parlak olmasından dolayı, gündüzleri onları göremeyiz.
Geceleri, yıldızlar gökyüzünde bizim için parlayarak, uzayın karanlığında yol gösteren fenerler gibidirler. Onlar, uzayın çok ama çok uzak yerlerinde, aslında kendi ışıklarını yaratan devasa gaz toplarıdır. Ve bu ışık o kadar güçlüdür ki, çok uzaktan bile bize ulaşabilir.
Yıldızlar aslında sürekli ‘uyanık’ kalıp, enerjilerini uzaya yayarlar. Bu enerji, yıldızın içindeki gazların çok sıcak olmasından ve birbirleriyle etkileşime girmesinden kaynaklanır. Bu işlem sayesinde yıldızlar, gökyüzünde parıldayan noktalar olarak bizlere görünür.
Biz uyurken, yıldızlar bizim için nöbet tutar gibi gökyüzünde parlamaya devam ederler. Ve sabah güneş doğduğunda, onlar hâlâ oradadırlar ama güneşin parlak ışığı yüzünden onları göremeyiz. İşte bu yüzden yıldızları genellikle sadece gece görebiliriz.
Yıldızların ‘uyuduğunu’ düşünmek güzel bir hayal olsa da, gerçekte onlar bizim için her zaman, gündüz de olsa gece de olsa, görevlerini yerine getiren gökyüzünün ışıklarıdır.
