Maden suları, kaplıca kaynaklarından elde edilir. Toprağın derinliklerinde kaynar durumda olan bu su, geçtiği bölgelerdeki madensel tuzları eriterek, kendi yapısına alır. Bu sırada, karbonik gaz yapan elementleri de almış olur. Yeryüzüne çıktıktan sonra şişelere konularak, evlerimize kadar gelir. İçindeki karbonik gazın azlığına veya çokluğuna göre, bu maden suyunda az veya çok hava kabarcıkları görürüz. Dilimizdeki iğnelenme duygusu da, bu oranda azalır veya çoğalır.
Maden suyu, genellikle karbondioksit gazı içeren gazlı bir içecektir. Bu gazlı içecekleri içtiğimizde, ağzımızdaki tat alma reseptörleri ve dilimizdeki duyu sinirleri, gazın neden olduğu bir dizi fiziksel reaksiyonu algılar.
Karbondioksit gazı, dilimize temas ettiğinde, dilimizdeki tat alma reseptörlerine bağlanarak asidik bir his uyandırır. Bu, dilimizdeki hissiyatı değiştirir ve hafif bir iğnelenme hissi yaratır.
Bu iğnelenme hissi, karbondioksitin dilimizdeki suda çözünerek karbonik asit oluşturması sonucu oluşur. Karbonik asit, tat alma reseptörlerine bağlandığında, asitli bir his uyandırarak dilimizdeki hafif iğnelenmeyi oluşturur.
Ayrıca, karbondioksit gazı, dilimizdeki su ile temas ettiğinde, kabarcıklar oluşturur. Bu kabarcıklar, dilimizdeki duyu sinirlerine temas ederken hafif bir iğnelenme hissi uyandırabilir.
Maden suyundaki gazın neden olduğu bu fiziksel reaksiyonlar, dilimizdeki hafif iğnelenme hissinin nedenidir. Bu his, karbondioksit gazının varlığından kaynaklanır ve genellikle karbonatlı içeceklerin içinde bulunur.