Ortaçağ’ın başından beri evlilik, kutsal bir kurum olarak kabul edilmiş ve nişanlıların, özellikle nişanlı genç kızın saflığı, temizliği aranmıştır. Beyaz elbise, masumiyetin sembolüdür. Bu gelenek, çağımıza kadar da sürüp gelmiştir.. Fakat bugünkü moda gereğince, renkli gelinlikler de yapılmaktadır. Ayrıca ülkelerin geleneklerine göre de gelinlik renkleri değişmektedir: Meselâ Çin’de gelinler kırmızı giyerler. Beyaz ise, yas rengidir. Türkiyemizde, evlenen kızlar, beyaz gelinlik giyerler.
Gelinlerin beyaz gelinlik giymesi, 19. yüzyılda İngiltere’deki Kraliçe Victoria’nın düğününden sonra moda oldu. Kraliçe Victoria, gelinliğinde beyazı tercih ederek, önceden yaygın olan diğer renkli gelinliklerden farklı bir tarz yarattı.
Beyaz rengi, saflık, masumiyet ve sadakat gibi özelliklerle ilişkilendirildiği için gelinliklerin rengi olarak seçildi. Bunun yanı sıra, beyaz rengi o dönemde sadece zenginlerin kullanabildiği pahalı bir kumaş olan ipek ile birlikte kullanmak, zenginlik ve gösterişin de bir sembolü haline geldi.
Bugün gelinlerin beyaz gelinlik giymesi, geleneksel bir uygulama haline gelmiştir ve dünya genelinde pek çok kültürde benimsenmiştir. Ancak, farklı kültürlerdeki gelinlikler farklı renklerde olabilir. Örneğin, Asya kültürlerinde kırmızı renk, mutluluk ve şansın sembolü olduğu için gelinliklerde sıklıkla tercih edilir.